Kadın cinayetlerine ‘dur’ demek için Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun çağrısıyla düzenlenen basın açıklamasında, katledilen kadınlar için bir araya gelindi. Başkan Mutlu, kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine ‘dur’ demek için kadınları sokaklarda ve alanlarda olmaya davet ederek, “Erkeklerden katil yaratan karanlık bütün ülkeyi sardı. Ama biz bu duruma susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Hep birlikte, bugünden itibaren sokaklardayız, alanlardayız. Erkek şiddetine hayır, kadın cinayetlerine hayır!” diye konuştu.
Son günlerde artan kadın cinayetlerine ‘dur’ demek için Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun çağrısı üzerine Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenlendi. Öldürülen tüm kadınların anısına gerçekleştirilen açıklamaya Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ile birlikte CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi ve yönetim kurulu üyeleri, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar ve Konak Kadın Kolları Başkanı Songül Cihangir, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, CHP Karşıyaka, Çiğli, Narlıdere Kadın Kolları, kadın dernekleri başkan ve temsilcileri, vakıf, oda, birlik, baro başkan ve temsilcileri, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri, Konak Belediyesi Meclis Üyeleri, muhtarlar, katledilen kadınların acılı aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kadınların büyük destek verdiği basın açıklamasında “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Ölmek Değil Yaşamak İstiyoruz”, “Korkma, Gücünün Farkında Ol” “Kadın Cinayetlerine Dur Diyoruz” yazılı pankartlarla kadın cinayetlerine dikkat çekildi. Katledilen kadınların fotoğraflarını ellerinde taşıyan kadınlar sloganlarıyla da basın açıklamasına katkıda bulundu.
Başkan Mutlu: Erkek şiddetine hayır, kadın cinayetlerine hayır!
Basın açıklamasında konuşan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Kız kardeşlerim, biz artık sokaktayız. Biz, özellikle kadın belediye başkanları olarak kadın cinayetlerine, erkek şiddetine ‘hayır’ demek için, ‘dur’ demek için sokağa çıktık” sözleriyle başladığı konuşmasında kadınların özgür ve eşit bireyler olması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapan Başkan Mutlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Kadınların özgür, erkeklerle yan yana, eşit birey olarak yaşadığı bir İzmir ve bir Türkiye hayaliyle çıktığımız yolda sadece bir haftada Konak’ta üç kadın cinayeti yaşandı; üç erkek şiddeti yaşandı. Bu kabul edilemez. İstanbul Sözleşmesi yaşatır, dediğimizde bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçildiğinde, ‘Bunu yapmayın. Bu, kadınları öldürecek’ dediğimizde ne kadar haklı olduğumuzu maalesef üç canımızı kaybederek bir kere daha gördük. Sevgili Hacer Çağla on beş yaşındaydı ama onu öldüren de on beş yaşındaydı. Bir çocuktan katil yaratan karanlık demiştik buna. Erkeklerden katil yaratan karanlık bütün ülkeyi sardı, İzmir’i sardı, Konak’ı sardı. Ama biz bu duruma susmuyoruz, itaat etmiyoruz ve hep birlikte bugünden itibaren sokaklardayız, alanlardayız. Erkek şiddetine hayır, kadın cinayetlerine hayır!”
Kınay: Susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, korkmayacağız
Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay da artık konuşmak değil ayağa kalkmak ve mücadele etmek zamanı olduğunu ifade ederek, “Şimdi ayağa kalkmak, mücadele etmek, bu karanlık, buyobaz zihniyete karşı sesimizi duyurmak zorundayız. Kadın cinayetleri politiktir. Kadın mücadelesi sadece kadınların mücadelesi değildir. Bir eşitlik, hak, emek, adalet, özgürlük mücadelesidir” diye konuştu. Hepimiz buradayız, susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, korkmayacağız. Hiç kimse yalnız değil. Bu ses büyüyerek dalga dalga tüm Türkiye’ye yayılmak zorunda” diye konuştu.
Uçar: Bizler güçlüyüz
CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar ise İstanbul Sözleşmesi’ne dönmeyerek kadınların haklarını aramalarına engel olamayacaklarını belirtti ve, “Eğitimsizlik, cehalet, töre, kültür farklılıkları, anaların erkek çocuk sevdaları, yıllara göre artan erkek şiddeti, taciz, yaralama ve ölüm olayları artarak devam ediyor. Kadına yönelik toplumsal eşitlik karşıtları ne yazık ki eğitimli eğitimsiz, kentli köylü demiyor. Bizler her kız kardeşimiz katledişinde aynı acıları yaşayarak aynı konuşmaları tekrarlıyoruz. Bir gece yarısı tek imza ile çıkılan İstanbul Sözleşmesi'ne tekrar dönmemekle biz kadınları haklarımızı arayacak durumlara getirmeye çalışıyorlar. Ancak bizler güçlüyüz, başaramayacaklar” dedi.
“Erkek çocukları, kadınların üzerinde bir hak sahibi gibi büyütmeyelim”
İzmir’de defalarca bıçaklanarak öldürülen 15 yaşındaki Hacer Çağla Çetinalp’in annesi Kadriye Kaya, kızının fotoğrafıyla katıldığı basın açıklamasında herkese ders niteliğinde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Benim kızım sadece 15 yaşındaydı. Hayalleri vardı, şarkılar söylüyordu. Yaşamayı seviyordu, şarkılarla hayat buluyordu. Bir gün herkes benim sesimi duyacak, diyordu. Ama bu şekilde değil. O daha bir çocuk, yapan da çocuk. Lütfen erkek çocuklarınızı, kadınların üzerinde bir hak sahibi gibi büyütmeyelim.”Geçtiğimiz günlerde, boşanma aşamasındaki eşi tarafından bıçaklanarak katledilen Gülsüm Keklik’in halası da adalet talebinde bulunarak, “Adalet yerini bulsun, kadınlar ölmesin” dedi.
Gappi: İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirin
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, herkesin kadın ve çocukların şiddet görmemesi için elinden geleni yapması gerektiğinin altını çizdi ve “Kadın cinayetleri, kadınların şiddete maruz bırakılması birer fıtrat değildir. Herkes kadınların ve çocukların şiddet görmemesi için elinden geleni yapacak. İstanbul Sözleşmesi’ni acilen geri getirin. Mağdurların katilleri var ama sizler görülmeyen katillersiniz. Aklınıza esen politikaları uygulamaktan vazgeçin” ifadelerini kullandı.
Sığınma evi talebi
Mor Dayanışma Üyesi Didar Gül, kadına şiddete ve cinayetlere karşı ‘dur’ demek için çağrı yapan Başkan Mutlu’ya duyarlılığından ötürü teşekkür etti. Tüm belediye başkanlarından kadınlar için sığınma evi talebinde bulunan Didar, “Her gün bir kadın cinayeti haberiyle, taciz ve tecavüz haberleriyle uyanıyoruz. Bizleri katleden erkek egemen sistemdir. Bir gecede canımıza savunduğumuz İstanbul Sözleşmesini fesheden zihniyete karşı 6284’ü savunuyoruz. Sığınma evi talebimiz güncel. Tüm belediye başkanlarına kadınlar için nitelikli ve güvenilir sığınma evleri için çağrı yapıyoruz” dedi.
“6284’ü tartışmaya açmayın”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları ise 6284’ün tartışmaya açılmaması gerektiğini söyledi ve konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Siz aileyi güçlendirme politikasını hayata geçirirken bugün 15 yaşında bir kız çocuğu 120 kez bıçaklandı. Bunun sorumlusu sizsiniz. Güçlendirmek istediğiniz ailelerde kadınları köle yapmak istiyorsunuz ya işte onun sonucudur. O güçlendirmek istediğiniz ailelerde kadınlar çocuklarıyla birlikte öldürülüyor. O kadınların da çocukların da hesabını soracağız. Buradan sesleniyoruz 6284’ü tartışmaya açmayın.